Zaman: 29 Mar 2024, 01:42

Tüm zamanlar UTC + 2 saat [ GITZ ]




Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 1 mesaj ] 
Yazar Mesaj
MesajGönderilme zamanı: 31 Tem 2011, 03:12 
Grand Master
Grand Master
Kullanıcı avatarı
Çevrimdışı

Kayıt: 23 Şub 2008, 14:08
Mesajlar: 1477
Konum: İzmir
Favori Dövüşçü: Sub-Zero
Favori Oyun: Mortal Kombat Shaolin Monks
Allah'a yakın mukarreb meleklerden biri de 'Hâzin'dir. Hâzin, Cennet'i denetleyen, gözeten meleğin adıdır. Efendimiz bir hadislerinde 'Hâzin'den bahsetmekte ve şöyle buyurmaktadır: 'Cennet'in kapısına gelir ve açılmasını isterim. Hâzin sorar: 'Sen kimsin?' Cevap veririm: 'Ben Muhammed (sav)'im. Hâzin, sözüne şöyle devam eder: 'Ben bu kapıyı senden evvel hiç kimseye açmamaya emrolundum'. (1)
hazeneleri (bekçi) onlara; 'Selam size, (ne) hoşsunuz, ebedî kalmak üzere buraya girin' dediler.' (Zümer, 39/73)

İttika edenler, takva dairesine giren mü'minler zümre zümre, grup grup Cennete sevkolunurlar. Cennete geldiklerinde kapıları ardına kadar açık bulurlar. Her grup, dünyada kazandığı kurbiyete göre kendilerine ait kapıdan da ve rıdvan yurdu olan Cennete, Cenâb-ı Hakk'ın cemalini seyretmek üzere girerler. Cennet nedir? Orada Cenab-ı Hakk'ın cemal ve kemali nasıl seyredilir? Bütün bunlar bizim ölçü ve kıstaslarımızla ölçülüp tartılamayacak şeylerdir.
Cennete girerken mü'minler, meleklerden selam alacaklar. Melekler 'ne güzel yaşadınız, ne güzel şeyler yaptınız, yaptınız da Rabbinizi hoşnut ettiniz' (Zümer, 39/73) diyecekler.
'Tıbtüm' kelimesi aynı zamanda insana 'kelime-i tayyibe'yi hatırlatır. Kur'an 'Kelime-i tayyibe'yi, 'şecere-i tayyibe'ye, yani güzel bir ağaca benzetir. Kökü sabit, dalları ise semâdadır. Bu ağaç her mevsim meyve verir. Mü'minin ameli de böyle nûrânî ağaç gibidir. Mü'min böylece kısacık dünya hayatına amellerindeki bereket ve yümünle ebediyet mührü vurmuştur. Çünkü onun niyeti ebedî kulluktur. Şimdi de o, bu niyetinin mükâfatını ebedî Cennet kazanmakla elde etmiş olacaktır.
İnsan ki fânidir. İnsan ki, cismaniyet yönüyle herhangi bir varlıktan farksızdır. Halbuki o böyle geçici bir hayatı, ebedî yapmasını bilmiştir. Yani o, Hâlık'ın vücudunun gölgesinden ibaret olan ebediyet mefhumunu öğrenmiştir. İşte bu büyük manayı idrakın mükâfatı olarak, Cennet kapısında karşılanmakta ve Cennet bekçileri ona ve onun gibi olanlara; 'Selâm size, siz ne güzel şeyler yaptınız, ebedî olarak şimdi girin Cennete' demektedirler. O Cennet ki orası bütünüyle güzellerin ve güzelliklerin yurdudur. O Cennet ki, bütün güzeller ve güzellikler cemâlinin birer cilvesi olan Ezelî ve Ebedî Güzel orada müşahede edilecektir.
Bazı hadislerde, cennet muhafızlarının başında bulunan meleğe 'Hâzin' bazı hadislerde de 'Rıdvan' denilmektedir.
Rıdvan, Cenâb-ı Hakk'ın insanlara verdiği nimetlerin ufuk noktasıdır.
Kur'an-ı Kerim'de bu hakikata şöyle işaret edilir: 'Mü'min erkek ve kadınlara altlarından ırmaklar akan, içinde ebedî kalacakları Cennetler ve Adn Cennetlerinde güzel meskenler va'dedilmiştir. Allah'ın razı olması ise hepsinden büyüktür. İşte büyük başarı budur.' (Tevbe, 9/72)
Cehennemden kurtulur, Cennete girer, Cenâb-ı Hakk'ın cemâlini seyreder, peygamberlerin gül yüzlerini görüp kendinizden geçer ve hilkatin gayesini, fıtratın neticesini bütün çıplaklığı ile idrâk edersiniz. Ama, bütün bunların sonunda, her an sizin için Gadab-ı İlâhî sözkonusu ise, Cennetle birlikte kavuştuğunuz her nimet, acı bir azap hissi de uyarabilir. Dolayısıyla da siz, böyle bir atmosfer ve iklimin içinde, Cennetten dahi, istenen ölçüde zevk alamaz ve yine istenen ölçüde sevinemezsiniz. Zira, her an nimetlerin nikmete (azap) dönüşmesi mümkündür. Bu imkan ve ihtimal ise başka değil, ancak ızdırap ve acı yüklüdür. Acı ve ızdırabın zerresi dahi bulunan yere Cennet denemez. Öyle ise, kendi manasıyla Cennet, Cenâb-ı Hakk'ın gadab ihtimalinin dahi kalkmasıyla gerçekleşecektir.
Zaten, İlahî gadabın devam ettiği bir yere Cennet demek de mümkün değildir. Zira gadab-ı İlahî dünyada bela ve musibet olarak tecelli ettiği gibi, ahirette de Cehennem olarak tecelli edecektir. Onun içindir ki, bir hadis-i şerifte, Cenab-ı Hakk'ın Cennet ehline:
'Bundan böyle ebediyyen gadablanmayacağım' (2) diyeceği rivayet edilir ki, bu nokta çok mühimdir. Yani Cennet ehli için İlâhî gadab sözkonusu değildir. Nasıl olur ki, Cenab-ı Hakk'ın rıza ve hoşnutluğu kuşatmıştır Cenneti. Ve Rabbin rızasını elde etmiştir Cennet ehli. Rıza ki, bütün nimetlerin en büyüğü, en değerlisi, en kıymetlisi.. ve Cennet nimetlerinin de sonu, nihayeti, neticesidir..
Cennete girecek insanlara yapılan hitapta da 'rıza' manasına özellikle işaret edilmiştir. Mutmainne olmuş nefse, 'Dön Rabbine, O senden, sen de O'ndan razı olarak' (Fecr, 89/27-28) denilmektedir. Bundan da anlaşılıyor ki, Cennet, bütünüyle bir 'rıza' otağıdır. Cenâb-ı Hakk rızasıyla oraya tecelli etmekte, oraya girecekler de Rablerinden razı olarak oraya girmekte ve Cennete 'Rıza' manasına 'Rıdvan' bekçilik etmekte.. ve adetâ Cennet gergefinde hep 'rıza' mekiği işlenmekte.. Dünyada iken Cenâb-ı Hakk'ın rızasını kazanmış olanlar, Cennette, Cennet bekçileri ve onlara nezâret eden 'Rıdvan' tarafından karşılanırlar. Bu karşılama kişinin ameliyle orantılı olarak ayrı bir ihtişam kazanır. Şehid ise, melekler tarafından çepeçevre kuşatılır. Kur'an, Uhud'da şehid düşenler ve bilhassa Mus'ab b. Umeyr hakkında nazil olan ayette şöyle buyurur:
'Melekler de her kapıdan (onların) yanlarına varırlar.' (Ra'd, 13/23)
Yani, aziz şehid, güller, demetler arasında Cennete ***ürülüyor. Cennete ait bütün menfezlerden melekler başlarını uzatarak ona 'Hoş geldin' manasına 'Selamün aleyküm bima sabertüm' diyorlar. Bazı melekler ise ona yaklaşma payesini elde ediyor. Yanına kadar varıp ona tebrikte bulunuyorlar. Selam verip ona ait makamla gözleri kamaşmış gibi 'Ne güzel yurt, ne güzel yuva' (Ra'd, 13/24) sözleriyle durmadan hayret solukluyorlar.
[1] Müslim, İman, 333; Müsned, 3/136
[2] Buhari, Rikak, 51; Tevhid, 38; Müslim, Cennet, 9; Tirmizi, Cennet, 18


Başa Dön
 Profil  
Alıntı ile cevapla  
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 1 mesaj ] 

Tüm zamanlar UTC + 2 saat [ GITZ ]


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 15 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu foruma eklentiler gönderemezsiniz

Aranacak:
Geçiş yap:  

cron